Bilim ve Sanat Merkezleri yönergesinin 21. maddesinde bu kurumlar şu şekilde tanımlanmaktadır: “Bilim ve Sanat Merkezi üniversiteye kadarki eğitim kademelerinde üstün yetenekli çocukların bireysel anlamda yeteneklerinin farkında olmalarını ve geliştirerek en üst düzeyde kullanmalarını sağlamak amacıyla açılmış eğitim kurumlarıdır.”Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı olan Bilim ve Sanat Merkezleri çağımızın tüm olanaklarını kullanarak üstün yetenekli çocukların/öğrencilerin en iyi şekilde yetişmesine yardımcı olur.
Fiziksel açıdan hiç bir eksiği olmayan bu kurumların en büyük eksiği olmadığını söyleyebildiğimiz bu kurumların en büyük eksiği oturmuş bir eğitimci kadrosunun olmamasıdır. Bugün bu merkezlerde çalışan öğretmenlerin neredeyse tamamı sadece bir sınava girip kazarak görev alan öğretmenlerdir. Ayrıca bu öğretmenlerin kadroları başka bir okulda olduğu için bu merkezlere görevlendirme ile gelirler. Bu da bu merkezlerde oturmuş bir eğitimci kadrosunun olmamasına neden olmaktadır. Çünkü üstün yetenekli çocuk eğitimi tamamen bir özel eğitim alanı olduğu için buralarda görev alacak olan öğretmenlerin mutlaka üstün yetenekliler öğretmeni eğitimi alması gerekmektedir. Umuyoruz bu ayrıntı da en kısa sürede düzeltilir ve bu kurumlar ülkemizin eğitimine daha fazla katkıda bulunur.