Öğretmen’in temeli öğretmekten gelmektedir. Öğreten kişi anlamına gelir. Bu iş ne kadar uzaktan kolay gibi gözükse de içinde çok zorlukları vardır. Sonuç olarak bir bilgisi olmayan kişilere yeni bir şeyler anlatıp onlara da bu bilgileri aşılamaya, bu bilgileri vermeye çalışmak zor bir durumdur. Her insan birbirinden farklı olduğu için herkes aynı anda aynı hızda, aynı şekilde anlayamamaktadır. Bu yüzden farklı yollardan da destek vererek bir bilgi paylaşmaya çalışmaktır öğretmenlik. Bu durum zor olsa da sadece zorluğu yoktur aynı anda zor ama tatlı bir yanı vardır. İlköğretimde veya lise’de ek dersler veya gece dersleri olmasa da üniversitedeki öğretim görevlisi kişilerin gecelere kadar bu eğitimi vermektedir. Yani gece gündüz birileri için çalışan birisi için durumun zorluğu ortadadır. Ama dediğim gibi zorlukların yanında güzel yanları da vardır. En basiti bildiğiniz bir bilgiyi karşınızdaki kişiye ilettiğinizde ve sizden bir şeyler öğrendiğinde sizin mutluluğunuz her şeyden önemli oluyor. Yaptığınız iş tam olarak bir anlam kazanmaya başlamış oluyor. Bunun haricinde bu işi sevmek için sadece bilgiyi paylaşıp karşıdakinin öğrenmesi ile ölçülemez aynı zamanda bir kişinin hayatında bir rolünüz olması sizin için de mutluluk verici bir şey olmaktadır. Eğitim bu ülkenin bel kemiği olduğu için bir ülkenin gelişmesi için de eğitimin de iyi olması gerekmektedir. Bu yüzden eğitim ilk ailelerde sonra öğretmenlerde başlamaktadır. İlk öğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK bu konu hakkında şunları demiştir. “Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.”
Bir yanıt bırakın