Oyunla matematik öğretimine bir örnek

 Yaparak yaşayarak öğrenme ilkesini benimseyen yapısalcı yaklaşım gereği öğrenme ortamlarının düzenlenmesinde fayda vardır. Matematik öğretim ortamlarını da öğrencilerin kendi deneyimlerini kazanıp duygu ve düşüncelerini daha rahat ifade edebilecekleri şekilde düzenlemek kuşkusuz soyut kavramların kazanılmasındaki verimi artıracak, öğrencilerin sürekli dile getirdikleri matematik korkularını yıkacaktır. Bu çalışmada matematik öğretim ortamını farklılaştırmak amacıyla “oyun oynayarak matematik öğrenilir mi?” sorusuna yanıt aranmıştır.

Yöntem: Çalışma 9.sınıf öğrencileri arasından gönüllü 2 kişinin yardımları alınarak tamamlanmıştır. Lise öğrencilerinin satranç oyununu zor olarak nitelendirmeleri ve bu oyunu severek oynayanların genelde matematik derslerinde de başarılı görülmeleri sebebiyle tasarlanılan oyunun görselinin satranca benzemesi düşünülmüştür. 2 kişi veya 2 grup arasında oynanabilir olarak hazırlanan oyunun hedefi satranç tahtası üzerinde bir taraftan karşı tarafa ulaşmaktır. Oyunu yönetmek için 2 kişi gereklidir; 1.yönetici yol haritasına uygun soru kartlarını hazırlar ve cevapları kontrol eder, 2. yönetici süreyi kontrol eder ve skorları kaydeder. Oyuncular önce kendilerini temsil edecek piyonu seçip kendilerine en yakın ilk satırdan istedikleri bir kareye piyonlarını yerleştirirler. İlk konuma uygun yol haritasına göre her oyuncunun soru kartları hazırlanır, 6 yüzlü tavla zarının tek atışıyla oyuna başlanır ki büyük atana öncelik verilir, önceliği alan oyuncu soru kartındaki soruyu kararlaştırılan süre içinde çözer. Süre bitiminde verilen cevap doğruysa oyuncu, haritasındaki diğer kareye atlar cevap yanlışsa aynı karede kalır. Her oyuncunun aşması gereken 11 kare vardır fakat bu karelerden bir tanesi derste önemli olduğu vurgulanan özelliklerin yazılı olduğu bilgi kartını barındırır. Bu şartlar altında karşıya ilk geçenin galip olduğu matematik oyunu 9.sınıf öğrencilerinden rastgele seçilen bir grup üzerinde denenmiş, oyuncuların ve izleyicilerin görüşleri alınmıştır.

Bulgular: Öğrenciler bu oyunun süre tutulduğu için çabuklaştırıcı, rekabeti artırıcı, var olan bilgileri hatırlatıcı, pratik düşünmeye zorlayıcı, eğlendirici dolayısıyla matematik sevdirici ve dikkat çekici etkilerinin olduğunu belirterek kendi görüşlerini dile getirmişlerdir. Bunun yanında öğrenme ortamının öğrencilerin kendilerini mutlu hissettikleri biçimde düzenlenmesiyle neredeyse tüm öğrencilerin öğretim sürecine aktif olarak katıldıkları çalışmada tespit edilmiştir.

Sonuç ve Öneriler: Oyun, yol haritasındaki soruların 9-10-11-12.sınıf düzeylerine göre hazırlanarak tüm lise matematik, geometri veya analitik geometri derslerinin müfredatı için düzenlenebilir. Dikkat edilmesi gereken tek nokta oyuncuların itirazlarına fırsat vermemek için farklı yollara ait sorular eğer aynı değil farklı ise; soru seviyelerinin aynı derecede kolay ya da zor olmasıdır. Ayrıca öğrenilen bilgilerin hatırlanmasının ve tekrarının yapılmasının kazanımların sürekliliği için önemli olduğu göz önüne alınırsa oyun oynayarak matematik bilgilerinin akılda kalıcılığının yükselmesi olasıdır. Bu sebeple tasarlanan oyuna benzer olarak öğrencilerin ilgilerini çeken aktivitelerle matematik öğretimini şekillendirmenin başarıyı çoğaltacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Matematik öğretimi, oyun tasarlama

Özet: Matematik öğretim ortamlarını da öğrencilerin kendi deneyimlerini kazanıp duygu ve düşüncelerini daha rahat ifade edebilecek şekilde düzenlemek soyut kavramların kazanılmasındaki verimi artıracak, öğrencilerin dile getirdikleri önyargılarını ve matematik korkularını engelleyecektir. Bu çalışmada matematik öğretim ortamını farklılaştırmak amacıyla “oyun oynayarak matematik öğrenilir mi?” sorusuna yanıt aranmıştır. Sonuçta tasarlanan oyun öğrenciler tarafından beğenilmiştir, bu veya benzeri oyunların hazırlanıp ders anlatımında kullanılmasının matematik başarısını artıracağı düşünülmektedir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.