Okulda geometri hakkında bilgi sahibi olduğunuzu hayal edin. Öğretmeninizi dinler, sınıfta bazı problemleri tamamlar, ders kitabınızdan ödev için daha fazla problem yaparsınız, birkaç çalışma sayfasını tamamlarsınız, bir inceleme oyunu oynarsınız ve sınava girersiniz.
Şimdi başka bir senaryo düşünün. Öğretmenlerinizden ikisi otoparkta trafik kazası geçiriyor. Otoparkı incelemek ve hem kazaları en aza indirecek hem de park yerlerini en üst düzeye çıkaracak yeni bir tasarım bulmak için sınıf arkadaşlarınızla çalışıyorsunuz. Bu süreçte geometri, yurttaşlık, hukuk, mühendislik ve topluluk önünde konuşma hakkında bilgi edinirsiniz.
Hangi dersin veya deneyimin daha akılda kalıcı olacağını düşünüyorsunuz? Eller aşağı, gerçekte olan ikinci deneyim, birincisinden daha unutulmaz, eğitici ve pratik olacaktır. Bu ikinci deneyim Proje Tabanlı Öğrenmenin harika bir örneğidir.
Sadece bir değerlendirme tablosunu ve “proje” terimini bir sınıf etkinliğine tokatlayamaz ve buna Proje Tabanlı Öğrenme (PBL) diyemezsiniz. Edutopia’ya göre , PBL “öğrencilerin gerçek dünyadaki sorunları ve zorlukları aktif olarak keşfettikleri ve daha derin bir bilgi edindikleri dinamik bir sınıf yaklaşımıdır”.
kaynak: https://www.educationcorner.com/project-based-learning-guide.html
Bir yanıt bırakın