Daimicilik hakkında

Klasik realizme ve ağırlıklı olarak idealizme dayanan daimicilik yani prennialism, insanlara her yerde kalıcı bir değere sahip olabilecek bilgilerin öğretilmesi gerektiğini, insanı insan yapan değerlerin daima aynı kaldığını ve bunların benimsetilmesi gerektiğine vurgu yapar. İnsan ve toplum hayatının hızlı bir değişme içerisinde olduğunu kabul etmekle birlikte insan doğasının ve temel insanı ve ahlaki değerlerin daima aynı kaldığına, kalması gerektiğine vurgu yapan daimiciliğe göre, eğitimin özünü bunlar oluşturmalıdır. Eğitim, daimi ortak insan doğasını bir bütünlük içerisinde tutarak akıl ve mantık temelli düşüncenin, âlemin fiziksel ve tinsel yani ruhsal değişmezliklerini, daimiliklerini öğretmelidir. İnsanların kültürel ve fiziksel özellikleri (ırk, din, inanışlar, toplumsal alışkanlıklar, dil vb.) farklı olsa bile bu çok önemsenecek bir durum değildir ve insanların yapısal özelliklerinin yani doğasının değişken olduğu ya da birbirinden farklı olduğu anlamına gelmez. İnsan her yerde insandır. İnsan doğası ortak olduğu için, bu değişmezliklerin insandan insana ve toplumdan topluma farklılık göstermesi söz konusu değildir. Bu sebeple eğitim, her yerde ve her zaman aynı esasta olmalıdır. Daimicilik, değerlere yani iyi, güzel ve doğru gibi kavramları açıkladığı için insanı yani beşeri bilimleri oldukça önemser. Bu konular üzerine yapılacak araştırmaların insanlığı içsel doğrulara ve değerlere ulaştırabileceğini savunur. Bunlar, şartlara ve olasılıklara bağlı olmayan evrensel, genel-geçer doğrulardır. Eğitimin asıl işlevi bunları öğretmektir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.