Esasicilik hakkında

Özcülük ya da temelcilik olarak da ifade edilen esasicilik yani essantializm, geçmişte faydalı olan bilim, sanat ve temel yeteneklerin öğretiminin geleceğe de aktarılmasını savunan bir teoridir. İlerlemeciliğe bir tepki olarak ortaya çıkan esasiciliğe göre, okuma, yazma, matematik ve çağdaş toplumsal davranışlar gibi temel yetenekler bir insanı en mükemmel donanımlı varlık konumuna getirir. Bundan dolayı bu yeteneklerin ilkokul formatında yer alması gerekir. Ortaokulda tarih, matematik, fen bilimleri, yabancı diller ve edebiyattan oluşan temel bir müfredat olmalı, yükseköğretimde ise müfredatı hem fen bilimleri hem de sosyal bilimleri kapsamalıdır. Eğitimin en önemli işlevi insan kültürünün temel yapısını koruyarak öz ile birlikte bunu geleceğe aktarmaktır. Realizmin eğitim teorisi olarak bilinmekle birlikte idealizmden de izler taşıyan esasicilik, insanı toplumsal ve kültürel bir varlık olarak ele alır. Bilgi anlayışı deneyseldir. Eğitimin işlevi, bilgiyi öğrenciye aktarmak, geçmişten bugüne oluşan en önde gelen kültürel değerleri öğrenciye kazandırarak toplum ile uyumunu oluşturmak olmalıdır.

Esasicilik, standart bir özü ve bu anlamda öğrencilere iyi bir hayat sürmeleri açısından gerekli temel bilgileri kazandıracak değişmez bir takım olgu ve değerler olduğunu kabul eder. Bu yüzdendir ki esasicilik, daimicilik ise aslında bir noktada buluşur. Esasiciliğe göre eğitimde; Konular sistemli olmalı, temel yetenek ve konular öğretilmelidir. Öğretmen, kültürün koruyucusu olarak hem alanında hem de öğretimde uzman olmalıdır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.